facebook Orjinal sözler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
facebook Orjinal sözler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
10 Mayıs 2015 Pazar
Orjinal sözler
birgün bana soracaksın,beni mi yoksa hayatı mı daha çok seviyorsun diye. hayatı diyeceğim, küsüp gideceksin ama hiçbir zaman bilmeyeceksin ki benim hayatım sensin.
sen benim incimdin. parıldayan masum güzelliğinle seni sarp kayalıklardan tırnaklarımla kazıdığım bir istiridyede bulmuştum. ve bir daha kaybetmiyeyim diye kalbimin derinliklerine gömdüm.
sevgimin güzelliğiydi seni güzelleştiren.
ne seni unutturacak kadar zaman geçecek ne de geçen zaman seni unutturmaya yetecek bırakıp gitsende unuturum sanma zaman alışmayı öğretir unutmayı asla.
sevmiyorum şu saatin sesini,akmasın dursun zaman.herşeyin bir öncesi ve sonrası vardır derler ya; yalan. senden önce vardım belki ama aşkım senden sonra olmayacağım inan
seviyorum sevmenin acı verdiğini her sevenin sevilmediği bile bile … ama yine de bir umut taşıyorum .belki seven sevilir diye.
herzaman gül, hayata gülücük şaç, gülmeyi benimse, çünkü senin bir gülüşün için, koca dünyada yaşayan biri mutlaka biri vardır.
güneşin doğduğu yerde parlayan bir ışık görürsen.bilki senin için yanan kalbimdir.
bazen sana gayesiz, raslantısal bakardım… sense kaçırırdın gözlerini benden. oysa , sana bakarken gözlerinde kalbini görürdüm.
gözlerin olmadan da kalbini göreceğimden habersizdin. ve hatta sana bakmadan seni hissettiğimi bilmezdin
titrer durur ellerim yanında. vücudum ürpermeyle dolar. üşüyorum ben yanında. çünkü varlığın içime serinlik veriyor
içim o kadar senle doldu ki… insanlar seni gözbebeklerimde görürler diye bakmaya korkar oldum
öyle güzeldin ki! ama bir gün anladım yüzündeki güzelliğin ruhundan geldiğini. öyle güzeldin ki! anladım seni güzel gören benim gözlerimdi.
eğilip gözlerime baktı: seni seyredebilirmiyim dedi usulcacık. sandım eylemlerin, insanların gözlerimde ve yüzümde oynaşmasını seyredecek.
“evet” dedim belli belirsiz. yumdu gözlerini. şaşırdım. sonra anladım ki kalbinde seyrediyordu beni.
ufukta bir gemi görsem seni taşıyan, mavi denize dalardım geriye bakmadan .uçsuz bucaksız mavilikte arardım beni .taa ki beni sende bulana kadar.
ay yıldıza mutluluk fısıldarken.gökyüzü sevincini yeryüzü ile paylaşırken.ben sana bir parça mutluluk yolluyorum.içindeki umut çiçekleri hiç solmasın diye
hani gözler varya sözleri anlatır, hani sözler varya gözleri aglatır, hani anlar varya değeri geç anlaşılır,bir de aşk varya seni bana anlatır..
başını göğsüme yasladığında tek bir düşmanım vardır: o da geçip giden zaman…
seni düşünür , seni özlerim , sevgilerin özlemlerin derinliğinde .ne olur kır şeytanın bacağını birkez beni hatırla , bir sonbahar serinliğinde..
kalbimi kırmak suya yazı yazmak kadar zordur. kalbimi düzeltmek ise gece doğan güneşe dokunmaya benzer. sen o suya yazı yazdın.şimdi güneşin doğmasını bekle.
şimdi daha iyi anlıyorum ki, nefes almak değilmiş, yaşamak. ateşlerde yanmak gibi bir şey, seni severken,sensiz olmak…
gökyüzü yıldızlarla doluydu, ben hep seni düşünürken. hüzün yıldızları koydum adlarını, seni hatırlatıyor diye. aynı onlar gibi sende benden çok uzaklardaydın.
göz kırpardın uzaklardan sessizce. bense hep seni bekledim, kırık kalbim, yaşlı gözlerimle.
aynaya bakınca kendimi değil kocaman bir yürek .ve o yürekte ondan da büyük bir sen gördüm.
yağmur vuruyorsa pencerene,anla ki o zaman ben ağlıyorum. yağmur pencerene vururken ,benim gözyaşlarım da kalbime vuruyor; tıpkı yağmur gibi..
bana kalsa gökyüzündeki tüm yıldızlar yerine bütün insanlara .senin gözlerinde ışlıdayan bir çift yıldızı gönderirdim.
ya durgun olmalı deniz ; ya durmalı ya da kudurmalı, sonuna kadar saplanamayacksa hançer kınıda durmalı , seven ölene dek sevilmeyecekse baştan unutulmalı.
sen en büyük sevgiyi hakedecek kadar mükemmel , herkesin sevmeyi haketmeyeceği kadar özelsin.
sen dünyaya sürgün bir meleksin .ve ben seni o kadar çok seveceğimki .bir daha cennetine dönemeyeceksin
ne seni unutmak gibi bir çaba var yüreğimde,nede aşkımı körükleyen bir rüzgar , ne seni görmeden durabilecek kadar güçlüyüm, ne de kaybetmeye dayanacak kalbim var.
sevgi bir yıldızdır yanıp sönen , masmavi bir düştür gökyüzünde hiç ölmeyen , sevenlerin mumudur sevgi , eriyip de hiç bitmeyen.
eğer birgün sevmek istersen önce kendini sev,daha sonrada istersen beni,ama beni; beni sever gibi değil kendini sever gibi sevmelisin, çünkü ben seni öyle sevdim.
bir gün gelip soracaksın beni mi daha çok seviyorsun yoksa tanrı’yı mı diye…ben hiç düşünmeden tanrıyı diyeceğim ve sen küsüp gideceksin.
ama nereden bileceksin içimdeki tanrının sen olduğunu…
hayatta üç şeyi sevdim; seni, kalbimi, ümit etmeyi…seni sevdim, sensin diye, kalbimi sevdim, seni sevdi diye, ümit etmeyi sevdim, belki seversin diye…
birgün biri çıkıpta güneşe adını buzla yazarsa ,bilki o seni benden daha çok seviyor…
sen en büyük sevgiyi hakedecek kadar mükemmel , herkesin sevmeyi haketmeyeceği kadar özelsin.
yaşamak gecenin tüm karanlığına rağmen, buğulu bir cama güneşi çizebilmektir.yaşamak direnmektir !
ağlamak istiyorsanız asla yapmayın.çünkü, bir yerlerde sadece sizin bir gülüşünüz için,yaşayan birileri mutlaka vardır.
eğer bir gün aşkın ölürse onu doğduğu yere göm kalbine !!
savaşırken ölenleri kahraman/şehit yapan ölümler değil sebeplerdir! o yüzden her savaşta öleni şehit sanmayın!
başarılı bir iş gördüğünüz yerde, bir zamanlar cesur kararlar almış birisi yaşamıştır. ( peter drucker )
şeytanı şeytan yapan hatası değil hatasını savunmasıdır!
dünyanın en yoksul insanı,paradan başka hiçbir şeyi olmayandır. ( schopenhauer )
mert babaların delikanlı evladıyız ecel ile sözlü ölüm ile nişanlıyız tesadüfen doğduk yaşamak zorundayız:
arkadaşlık her zaman gölge veren bir ağaçtır. ( calvin coolidge )
iyi niyetlerimi bir bir yargılayıp asıyorum
başkalarının izinde yürüyen iz bırakmaz. ( joan ı. brannon )
ne cennetten bir gül koparıp cehenneme dikebilirsin, nede cehennemden bir kor alıp cenneti yakabilirsin..
paranızı hâlâ sayabiliyorsanız , gerçekten zengin değilsiniz demektir. ( j. paul getty )
sevildiğini bilmeden ölesiye sevme sonra sevende sen olursun ölende.
hayat bir tiyatro salonudur.parası olanlar iyi yerlerde otururlar. ( s. maugham )
asla denemeyi bırakma asla bırakmayı deneme
biz yalnız bir kez genciz.toplum da ancak bu kadarına katlanabilir. ( bob bowen )
birisi ay´ı gösterdiği zaman, aptallar parmağa bakar!
sabırsız kişi iki kez bekler. ( mack ginnis )
derin olan kuyu değil, kısa olan iptir!
düşüncelerini değiştirmeyenler yalnız deliler ile ölülerdir. ( t. lowell )
ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşıdakinin anlayabildiği kadardır!
arkadaşlıklar bir yere kadar, dostluklar ise ölümsüzdür. ( cihan güven )
gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenince diğerleri de yanlış gider!
böcek olmayı kabullenenler, ezilince şikâyet etmemelidirler!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)